BUGÜN BİLE GENİŞ BİR HAYRAN KİTLESİ VAR Tarzı ve farklı sesiyle yaşadığı döneme damga vuran ve bugün dahi büyük bir hayran kitlesine sahip olan besteci, söz yazarı, yorumcu ve oyuncu Müren, Üsküpten Bursaya göç eden Kaya ve Hayriye Müren çiftinin tek çocuğu olarak 6 Aralık 1931de dünyaya geldi.
DOĞDUĞU GÜN DEDESİ KULAĞINA TÜRKÜ SÖYLEDİ Bursada Tophane Mahallesinde dünyaya gelen sanatçı, yaptığı bir açıklamada, ailesine ve dünyaya geliş hikayesine dair şunları anlatmıştı: "Uludağ eteklerine ikinci kar çoktan düşmüş. Bursa, sıfırın altındaki gecelerinden birisini yaşıyor. Dedem Hacı Mehmet Efendi, göbeğim kesildikten sonra o güzel sesiyle minicik kulaklarıma ilk ninniyi söylemiş, Oğlan oğlan boynuma dolan. Kolum sana yastık, saçlarım yorgan.
DEDESİ TANINMIŞ BİR HAFIZDI "Sabah ezanı okunurken saat beşte dünyaya gelmişim. Rahmetli babaannem, inşallah başarılı ve zeki bir çocuk olsun diyerek adımı Zeki koymuş. Ortapazar Caddesinde oturanlar, o sabah ebemin sevinç çığlıklarına koşmuşlar. Güzel sesli dedem Mehmet Efendi çok ünlü bir hafızdı. Her gün Şehadet Camisine gider, ezan okurdu. O ezan okurken, herkes sokaklara dökülür, tüyleri ürpererek dinlerdi onu."
BABASI BURSANIN EN İYİ GİYİNEN ERKEĞİYDİ "Babam Kaya Müren ise Bursanın en iyi giyinen erkeğiydi. Yaz-kış demeden ölünceye kadar o takım elbisesini ve kravatını hiç çıkarmadı. Babaannem, uzun beyaz entarisini üzerinden hiç çıkarmaz, saçları hep topuzlu dolaşırdı. O yüzden adı Temiz Hayriyeye çıkmıştı."
BİR PİYESTE ROL ALDI Zeki Müren, ilk musiki nağmelerini sesinin güzelliğiyle tanınan dedesi Şehadet Camisi müezzini Bıçkıcı Mehmet Efendiden duyarak, 3 yaşında şarkı söylemeye başladı. Alfabeyi annesinin yardımıyla 5 yaşındayken öğrenen sanatçı, ilk ve orta öğrenimini Bursada tamamladı. Yeteneği henüz ilk okuldayken öğretmenleri tarafından fark edilen Müren, ilkokulda bir piyeste çoban rolünü canlandırdı.
ÇADIR TİYATROLARINI İLGİYLE İZLERDİ Müren, evinin bahçesindeki sardunyalı havuzun başında mahalleli için henüz çocukken ilk kez sahne almaya başladığını aktardığı bir konuşmasında, şu bilgileri aktarmıştı: "Ortapazar Caddesine her yaz çadır tiyatroları gelir, boş arsalardan birine kurulurdu. Bayılırdım o çadır tiyatrolarına. Babama hep yalvarırdım, Ne olur önden bilet al diye. Benim hatırım için evdekiler iki gecede bir çadır tiyatrosuna taşınırdı. Sahneye önce bir saz heyeti çıkardı. Ardından şarkıcılar sırayla sahne alırdı."
O RUTUBET KOKUSUNU CİĞERLERİMİN DERİNLİKLERİNE KADAR TENEFFÜS EDERDİM "Oturduğum yerden onlarla birlikte mırıldanır, şarkılar söylerdim. Hele hele çadırın assolisti çıktığı zaman nefesim kesilirdi, heyecandan yerimde duramazdım. Sahne kokusunu ilk defa çadır tiyatrosundaki şarkıcıları izlerken hissettim. Ne garip bir kokuydu o. Şarkıcıların süründükleri esans, yaptıkları makyaj, hatta sahnenin arkasındaki tuvaletten yayılan koku! Bu rutubetli kokuyu ciğerlerimin ta derinliklerine kadar teneffüs ederdim."
MÜZEYYEN SENAR HAYRANI "Ben o günlerde koyu bir Müzeyyen Senar hayranıydım. Müzeyyen Hanımın evimizde her plağı vardı. Okul dönüşü o plakları dinler, sonra ilk dersleri almaya başladığım Bursalı tambur üstadı İzzet Gerçeker Beyefendi ile Müzeyyen Hanımın şarkılarını birlikte geçerdik."
İSTANBULDA YATILI EĞİTİM Ailesini ikna ederek lise eğitimi için İstanbula gelen Müren, 1946da İstanbul Boğaziçi Lisesinde yatılı eğitime başladı.Usta sanatçı, "Zehretme hayatı bana cananım, Elemlerle doldu benim her anım, Kederimle yanıp sönse de canım, İnan ki ben sana yine hayranım." adlı acemkürdi makamındaki ilk eserini 1949da Bursada kaleme aldı. Eser, Suzan Güven tarafından TRT radyosunda seslendirildikten sonra dikkati çekti.
BİR MUHABBET KUŞU Boğaziçi Lisesinde müzik dersleri veren bestekar Şerif İçli ve Kadri Şençaların derslerini takip eden Müren, lise son sınıftayken Şükrü Tunarın "Bir Muhabbet Kuşu" adlı eseriyle ilk plağını doldurdu. Edebiyat ve resim sanatına da ilgi duyan Müren, ünlü yönetmen Arşavir Alyanakın babası Agopos Efendi ile Udi Krikordan da dersler alarak musiki eğitimini sürdürdü.
GÜZEL SANATLAR AKADEMİSİNE GİRDİ Usta sanatçı, olgunluk imtihanlarını pekiyi dereceyle vererek, 1950de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisine (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) girdi. Yüksek Süsleme Bölümü Sabih Gözen atölyesinden birincilikle mezun olan Müren, öğrencilik yıllarından başladığı desen çalışmalarını, pek çok kez açtığı sergilerle sanatseverlerin beğenisine sundu.
186 ADAY ARASINDAN BİRİNCİ SEÇİLDİ Üniversiteye girdiği yıl TRT İstanbul Radyosunun açtığı ve 186 adayın katıldığı solistlik sınavını birincilikle kazanan Zeki Müren, 1 Ocak 1951de İstanbul Radyosunda canlı yayımlanan bir programda ilk radyo konserini verdi. Bu konserde kendisine eşlik eden saz ekibi arasında Hakkı Derman, Serif İçli, Şükrü Tunar, Refik Fersan ve Necdet Gezen yer aldı.
CAHİDE SONKU İLE BAŞROL Zeki Müren, başarılı geçen ilk konserin ardından radyolarda düzenli ve birçoğu canlı olmak üzere 15 yıl boyunca unutulmayan eserleri seslendirdi. Sanatçı 1954te "Beklenen Şarkı" adlı filmle ilk kez sinemada görünürken bu filmde Türk sinemasının ilk kadın yönetmeni ve ilk kadın yıldızı Cahide Sonku ile başrolü paylaştı. Mürenin 10 bestesinin de yer aldığı müzikal Film, sanatçıyı görmek isteyenlerin ilgisi sonucu gişe rekorları kırdı.
İLK ALTIN PLAK ÖDÜLÜ MÜRENİN OLDU Türk sinemasında 17 filmde başrol oynayan sanatçı, sektörde en yüksek rakamlı sözleşmelere imza attı, 1955te Arena Tiyatrosunun "Çay ve Sempati" adlı oyununda da başrol oynadı. Mürenin oynadığı filmlere genellikle, "Berduş", "Hayat Bazen Tatlıdır", "Altın Kafes", "Bir Yaz Yağmuru" gibi, kendi bestelerinin adı verildi. Dönemin en popüler, aranılan sesi ve yüzü olan Müren, ilk sahne konserini 26 Mayıs 1955te verdi. Sanatçı, aynı yıl "Manolyam" şarkısıyla Türkiyede ilk kez verilen Altın Plak Ödülünü kazandı.
ROYAL ALBERT HALLDE KONSER VERDİ Zeki Müren, gördüğü ulusal ilginin yanında uluslararası alanda da dikkati çekerek, 1976da Londradaki Royal Albert Hallda konser verdi ve bu salonda sahne alan ilk Türk sanatçı oldu. Usta sanatçı, askerliğini 1957-1958de yedek subay olarak Ankara Piyade Okulu, İstanbul Harbiye Temsil Bürosu ve Çankırıda tamamladı.
YALNIZ BENİM OL, EL YÜZÜNE BAKMA SEN Kendine ait gösterişli ve ilgi uyandıran kostümleriyle de hayranlarının beğenisini kazanan ve "Sanat Güneşi" olarak Türk toplumunun hafızasında yer edinen Müren, Maksim Gazinosu sahnelerinde, aralıksız 11 yıl Behiye Aksoy ile dönüşümlü sahne aldı. Sanatçı Mürenin en sevdiği şarkı, Selahattin Pınarın "Yalnız benim ol, el yüzüne bakma sen" eseriydi.
UNUTULMAZ ESERLERE SESİYLE HAYAT VERDİ Yaşamı boyunca 600ü aşkın plak ve kaset dolduran sanatçı, 1991de "Devlet Sanatçısı" seçildi. "Şimdi Uzaklardasın", "Manolyam", "Bir Demet Yasemen", "Gözlerinin İçine Başka Hayal Girmesin" ve "Elbet Bir Gün Buluşacağız" gibi birçok sevilen esere imza atan Müren, aynı zamanda kurallı şekilde Türkçe konuşmaya özen göstermesiyle biliniyordu.
SON KONSERİ BODRUM KALESİNDE Sanatın birçok alanında başarılı yapıtlar veren Müren, farklı zamanlarda yazdığı şiirlerini bir araya getirdiği, "Bıldırcın Yağmuru" adlı eserini 1965te kitap ve kaset olarak hayranlarının beğenisine sundu. Zeki Müren, 1980de Kuşadasında kalp spazmı, ardından da 1983te Pariste kalp krizi geçirdi. Sahnelerden uzaklaşarak Bodruma yerleşen sanatçı, son konserini ise 1984te geliri antik tiyatronun restorasyonuna harcanmak üzere, Bodrum Kalesinde verdi.
TRT STÜDYOSUNDA SON NEFESİNİ VERDİ Mal varlığını Türk Eğitim Vakfı ile Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfına bağışlayan usta sanatçı, Ajda Pekkan, Muazzez Abacı ve Muazzez Ersoyla düetlerin yer alacağı 7 şarkıdan oluşan yeni kasetini tamamlayamadan, TRTnin İzmir Radyosu Stüdyolarındaki canlı yayında, 24 Eylül 1996da kalp yetmezliği sonucu hayatını kaybetti.
BODRUMDAKİ EVİ MÜZE OLDU Sanatçının cenazesi, Bursa Emir Sultan Mezarlığında toprağa verildi. Sayısız kurum ve kuruluş tarafından yüzlerce ödüle değer görülen Mürenin Bodrumdaki evi, vefatından sonra Kültür ve Turizm Bakanlığınca müzeye dönüştürüldü.
ÜÇ BİNDEN FAZLA BURS Zeki Mürenin vefatının ardından oluşturulan Türk Eğitim Vakfı (TEV) Zeki Müren Fonunda bugüne kadar, 3 binden fazla kişiye burs sağlandı. TEV ve TSK Mehmetçik Vakfı tarafından 2002de Bursada sanat üzerine eğitimler verilen Bursa Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi yaptırıldı.
Sudurağı FM Tüm Hakları Saklıdır | All Rights Reserved | Copyright © 2018 DJ İstek Paneli Girişi